14 Ağustos 2010 Cumartesi

TOPRAK ANA,GÖK BABA, YEŞİL ÇOCUK ...


Sıcak bir yaz günü rüyası bu.İçiniz serinlesin diye...







Yağmurun yağışını en iyi tanımlayan " bardaktan boşanırcasına yağsa" cümlesini pabucunu dama atacak kadar çok yağıyor.Tanrı üzerimize sifonu çekti sanırım.Ortada ayıp ve günah şeyler yaşandığı kesin.Zaten ben ne zaman yağmur yağsa gök ile toprak sevişiyor derim.Kırmızı noktalı filmlerde yaşananlardan daha pornografik bir olay bence.Kafayı seksle bozmuş sivilceli bir ergenin fantezisi değil bu belirtirim. Doğanın en yalın dişi ve erkek kahramanlarıdır onlar.Hani derler ya " cinsiyet seçiminde çeşitli 'yönelimler' vardır ,orta yolu da bulabiliriz" diye.Eyvallah efendim birşey dediğimiz yok buna .Ama doğa tamamen dişi ve erkek kutuplarından oluşmuyor mu? Biraz da şiirsel belki...Gökyüzü bereketli meni damlalarını bırakırken toprağa işte tam da o sırada gök gürültüsünü işitirsiniz.Şimşekler çakar ,yer yerinden oynar.Bundan daha büyük haz olabilir mi sizce? Yine başladılar işte.Baştan sona günah akıyor .Gece uzun daha...



......



Ve tabi biter nihayetinde gece.Sabah olur .Bereket tanelerini en derinine süzen toprağın artık içinde birşeyler kıpırdanmaya başlamıştır.Önce küçük, buruşuk ve tipi kayık birer tohumdurlar.Daha sonra ceninin göbek kordonuyla annesine bağlanması gibi bağlanır küçük filizler de toprağa.Filizler büyümüştür ve yeşil çocuk sarmıştır toprağın üstünü.Ha toprak artık toprak ana olmuştur.Evinin kadını çocuklarının anası...Gök te babadır artık.Kadınına sahip çıkmıştır,evinin erkeğidir ekmek getirir çocuklarına.Ve tüm bunlar yazılırken gökten 3 elma düşmüş demiyorum bu yazının sonu bu değildi zaten ..çok saçma oldu ya ! aman ne şirin hikaye ! of!







NOT: Ne zaman yağmur yağsa yüzüm kızarır.





























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder